Bu yazı geç kalmış bir yazı değil…
Sadece taşların yerine oturmasını bekledim.
Siyasette bir gün değil, bir saat bile çok uzun bir zaman.
Bunu bu seçimlerde bir kez daha gördük.
Hem Milletvekilliği hem de Cumhurbaşkanı seçimlerinde kim ne kadar doğru, kim ne kadar yanlış yaptı onu da öğrendik.
Yani; herkes ektiğini biçti.
Yani; takke düştü kel göründü.
Sözüm hem İl başkanlarına, hem de Milletvekili adaylarınadır.
Ders alan alır almayan da öyle baka kalır!
***
Kazanmak için her yol mübah mı?
Ya da olay; kazan da nasıl kazanırsan kazan mı?
Başarıya ulaşmak için de adalet, hakkaniyet kavramları hiç önemli değil midir?
Bunları neden mi yazıyorum?
İyi Parti’nin Samsun’da başarılı olamamasının arkasında yatan gerçekler de tam da budur.
Aday sıralamalarını yaparken neye göre kime göre ve hangi kriterlere göre yapıldığını partililer hatta en önemlisi seçmen çok merak etmiştir.
Samsunlu her şeye rağmen oyunu kullanmıştır.
İlçe başkanlarının görüşlerine ne derece başvuruldu?
Teşkilatların görüşü neden hiçe sayıldı.
Ve; buna neden göz yumuldu…
Bunları seçmen gayet iyi biliyor!
Oyunu da kullanırken ona göre kullandı.
Samsun İYİ Partiye dersini sandıkta verdi.
Bu iş ne parayla, ne pulla, ne de gösterişle olacak iş değil.
Vatandaşın gönlüne hitap etmek gerekiyor.
Siyaset, kalp kazanma işidir.
***
AK Parti’nin yaptığı bundan başka bir şey değildir.
AK Parti Samsun’dan birinci sırada gösterdiği Ticaret Bakanı Mehmet Muş sayesinde bir koltuk daha fazla kazanmıştır.
Bakan Muş’un farkını Samsunlu ödüllendirmiştir.
Bakan Muş’un Serbest Bölge konusundaki attığı imza, Samsunspor için çözdüğü Batıpark sorunu ve Adli Tıp konusu, Samsunlu seçmen tarafından kayda değer olarak değerlendirilmiştir. AK Parti bunun semeresini ve kaymağını seçimde görmüştür.
Bunu ne CHP ne de İYİ Parti yapamamıştır.
CHP ve İYİ Parti’nin yapması gereken; Samsun için çalışan ve düşünen, Samsun’da yaşayan, yatırımını Samsun’a yapmış, Samsun’un öz evlatlarını aday göstermek olmalıydı…
Elbette devletin tüm imkanları AK Parti’nin elinde…
Ancak; muhalefet kadroyu kuramadı.
İğneyi önce kendine çuvaldızı sonra başkasına batırmak gerekir!..
Erdoğan ipi göğüsledi.
Kimine göre enkazını devraldı Erdoğan, kimine göre de yeni bir yüzyılın başlangıcı.
Bekleyip göreceğiz!
Dost acı söylermiş!
Belki, bundan sonra muhalefet hatalarını görüp dikkate alırlar.
Türk demokrasisinin büyük bir imtihandan geçtiğini unutmayalım.
Başka Türkiye yok…
